“`html
T24 Politika
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15. Büyükelçiler Konferansı sırasında önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasının ana hatları ise şöyle:
“Saygıdeğer büyükelçiler, Dışişleri Bakanlığı’nın değerli temsilcileri, hanımefendiler ve beyefendiler; hepinizi en içten dileklerimle selamlıyorum. 15. Büyükelçiler Konferansı etkinliği vesilesiyle sizleri Külliyemizde ağırlamaktan duyduğum mutluluğu ifade etmek istiyorum. Sizler aracılığıyla, hem ülke içindeki hem de yurtdışındaki dışişleri teşkilatımızın tüm mensuplarına selamlarımı yolluyorum. Bu anlamlı mekanda sizleri ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.
Geçtiğimiz yılki konferansımız, Cumhuriyetimizin 100. yılı ve dışişleri teşkilatımızın temelinin atıldığı günlerin 500. yılına denk gelmişti. Bu yıl gerçekleştirdiğimiz konferansın da, Dışişleri Bakanlığı ve devletimizin diğer kurumları ile yurtdışındaki vatandaşlarımız için hayırlara vesile olmasını umuyorum. Geleneksel hale gelen bu konferansların, devletimizin uluslararası alandaki faaliyetlerine önemli katkılar sağladığını gözlemliyorum. Dışişleri Bakanlığımız, farklı kıtalarda yer alan 261 diplomatik ve konsolosluk misyonuyla dünyanın en geniş üçüncü temsil ağına sahip durumda. Bu başarıyı sürdürmeleri adına Bakanlığa başarılar diliyorum.
Bakanlık mensuplarının, milli ve bağımsız dış politikamız doğrultusunda, azimle ve özveriyle görevlerini yerine getireceklerine yürekten inanıyorum. Dışişleri Bakanımızı ve ekibini bu önemli organizasyonu başarılı bir şekilde düzenledikleri için tebrik ediyor, emeği geçen herkesi ayrı ayrı kutluyorum.
Ayrıca, eşim Emine Erdoğan’ın himayesinde bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile iş birliği içinde gerçekleştirdiğimiz Anadolu’dakiler projemizin sergisi bugün yine bu salonda yer almakta. Kalkınma ajanslarımız aracılığıyla 81 ilimizde hayata geçirilen bu proje, ülkemizin kültürel ve coğrafi zenginliklerini koruma ve tanıtma amacını taşımaktadır. Proje kapsamında 3B temaları altında yöresel ürünlerimiz dijital ortama aktarılacak, yerel üreticilerimiz desteklenecek ve kültürel değerlerimizin geleceğe taşınması sağlanacaktır. Projemize katkı sağlayanları da kutluyor, bu projenin daha geniş kitlelere ulaşmasını ve yöresel değerlerimizi korumasında etkin bir rol oynamasını umuyorum.
Gelecek yüzyıl, 85 milyonluk bir millet olarak Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümüne yaklaştığımız bu dönemde hedeflerimizi daha da güçlendirmemiz için bir fırsat sunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, bu topraklarda huzuru, barışı ve istikrarı sağlamak için mücadele edecektir. Bu sebeple, Dışişleri Bakanlığımıza önemli görevler düşmektedir.
Bugün, uluslararası sistemin zor bir dönemden geçtiğine tanıklık ediyoruz. Çok taraflı yönetişim yapılarının problemleri çözmekte yetersiz kaldığı bir süreçteyiz. Barış ve güvenliği sağlamakla yükümlü olan uluslararası kurumlar, yaşanan savaş ve çatışmalara dur demek yerine, pasif bir tutum sergiliyor. Dış politikamızın daha etkin, dinamik ve sürdürülebilir bir zeminde şekillenmesi, ülkemiz için büyük bir önem arz ediyor.
Büyükelçiler Konferansımız, uluslararası ilişkilerin çok yönlü ve stratejik bir perspektif ile ele alınması açısından kıymetli bir platform sağlamaktadır. Günümüzde, çok kutupluluk ve bölgeselleşme eğilimleri giderek artarken, bu dinamiklerin etkin bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Avrasya ve Orta Doğu’daki krizler, küresel barış ve istikrarı ciddi anlamda tehdit eden unsurlar haline gelmiştir. Türk dış politikası olarak, bu süreçte tarihi bir sorumluluk üstleniyoruz.
Örneğin, Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarında, çocuk ve kadınların da içinde bulunduğu 50,000’den fazla insanın hayatını kaybettiği trajik olaylar devam etmektedir. Uluslararası toplumun sergilediği kayıtsızlığın sonuçları, hukukun temel ilkelerinin her gün daha fazla zayıflamasına yol açmaktadır.
Bu durumun sona ermesi gerektiği aşikardır. Masum insanların yaşamlarını tehdit eden bu duruma derhal bir dur denilmelidir. Barış için kalıcı bir çözüm sağlanmalıdır. Gazze ve Suriye’deki olaylarla ilgili olarak da Türkiye’nin duruşu nettir; kalıcı bir ateşkesin sağlanması temel bir gerekliliktir. Türkiye, Gazze’de insani bir çözüm için üzerine düşen sorumlulukları üstlenmeye hazırdır.
Komşumuz Suriye’de ise son zamanlarda önemli gelişmeler yaşanmıştır. Esad rejimi, büyük bir yıkım ve katliamların ardından Suriye’den çekilmiştir. Artık, zalimlerin kaybettiği ve mazlumların kazandığı bir dönemdeyiz. Suriye’deki kötülüklerin sona ermesi için süreçlerin titizlikle yönetilmesi gerekmektedir. Türkiye, her koşulda Suriye halkının yanında olacak ve ihtiyaç duyulan destekleri sunmaya devam edecektir.
Bununla birlikte, Irak’taki gelişmeler de ülkemiz için büyük bir önem arz etmektedir. Her iki ülkenin de toprak bütünlüğü ve egemenliği konusunda kararlıyız. PKK terör örgütü ile olan mücadelemiz kararlılıkla sürecektir. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, dünya üzerinde büyük değişimlere yol açmış durumda. Türkiye, bu süreçte dengeli bir politika izleyecek ve önceliğini adil bir barışın sağlanmasına verecektir.
“`